MHP Lideri Devlet Bahçeli tarihi bir konuşma yaptı.
Zaman zaman sert çıkışlarıyla bilinen Bahçeli, tam bir devlet adamlığı, vatan sevdalısı olduğunu gösterdi.
15 Temmuz hain darbe girişiminde gösterdiği gibi.
Cumhurbaşkanına, devletine, seçilmiş hükümetine, milli iradeye saygı duydu, korudu. Hainlere net tavrını koydu.
Kuyruğunu arkasına sıkıştıranlar ise hepimizin malumu.
Siyasi konumu ve görüşleri noktasında zaman zaman eleştirilerde de bulundu ama gelinen noktada doğrudan şaşmadı.
Yeni Anayasa sürecinde AK Parti’ye destek verdi, ‘Evet’ dedi.
Ülkenin geleceği, refahı, kurtuluşu için ‘Evet’ dedi.
Bahçeli’nin bu tutumu birçok kesimi rahatsız etti.
Çünkü, Devlet Bahçeli doğru yoldaydı.
Grup toplantısında MHP’nin ‘Evet’ demesine yönelik eleştirilere tokat gibi bir cevap verdi.
Açıklamaları çok iyi anlamak gerekli.
“Eli kanlı aydınlıkçılar, Cumhuriyetten geçinen fesat yuvaları ağız birliği etmişçesine MHP'ye saldırıyor. 'Neden evet diyorsunuz?' diyorlar! Size ne? izin ve icazeti sizden mi alacaktık? Bunlar çılgına dönüp kudursalar da millet için 'EVET', devlet için 'EVET', Cumhuriyet için 'EVET', Türklüğün bekası için 'EVET' diyeceğiz” dedi.
Sayın Bahçeli ekledi, “Anayasa değişikliğine ‘Evet’ diyoruz, sancıları budur. Eğer Doğu Perinçek ve 'hayırcı' yoldaşlarıyla Recep Tayyip Erdoğan arasında bir tercih hakkımız olursa, kesinlikle ve istisnasız Sayın Erdoğan'ı tercih edeceğimizi herkes bilmeli ve kafasına sokmalıdır”
Neden ‘Evet’ denilmesi gerektiğini Bahçeli, birçok noktaya dikkat çekerek net açıklıyor.
Denilecek bir ‘hayırın’ bir hayır getirmeyeceği görülüyor.
Yapılan açıklamanın yankıları epeyce bir sürdü. Çünkü, işler hayır tarafında kötüye gidiyor.
Düzen bozulacak, vesayet bitecek.
‘Evet’ yükseliyor, ‘Hayır’ düşüyor.
Neden ‘Hayır’ denileceğini dahi doğru düzgün anlatamayan CHP’yi ‘Evet’ çarptı gibi.
Ülke referandum sürecine giderken, algı operasyonları ciddi şekilde başladı.
Başta Cumhurbaşkanı, Başbakan, AK Parti ile Devlet Bahçeli hedef tahtasına konuldu.
Bilin ki, CHP bir şeye ‘Hayır’ diyorsa, mutlaka ‘Evet’ denilmeli.
Bunun örneklerini birçok gelişmede gördük. Ne zaman ülke elden gidiyor deseler, Türkiye hamle yaptı, sıçrama gerçekleştirdi.
Türkiye daha da güçlendi.
Burada söz konusu liderler değil, ülkenin geleceği.
Koltuklar boşalır, başkaları gelir.
Devlet bakidir.
Ülke ‘aynı tas aynı hamam mantığıyla’ bir adım ileri gitmiyor.
Bu sistem değişmeli, Yeni Anayasa ile ülke vesayetten kurtulmalı.
‘Evet’ kadar hayırlarda dinlenmeli ki, insanlar ‘evete’ biraz daha yaklaşmalı.
Neden ‘hayır’ denileceğinin içi hala dolu değil,
‘Evet’ ise belli
Beka...